Gelişim Geriliği

Gelişim geriliği, çocuğun yaşıtlarına göre gelişim alanlarında yavaş ilerleme göstermesini içermektedir. Bahsedilen gelişim alanları, zihinsel, bedensel, duygusal,sosyal ve iletişim alanlarıdır. Bu alanların herhangi birinde görülen yetersizlik gelişim geriliği kavramıyla tanımlanır.

 

Gelişim geriliği, çocuğun yaşıtlarına göre gelişim alanlarında yavaş ilerleme göstermesini içermektedir. Bahsedilen gelişim alanları, zihinsel, bedensel, duygusal,sosyal ve iletişim alanlarıdır. Bu alanların herhangi birinde görülen yetersizlik gelişim geriliği kavramıyla tanımlanır.

Zihinsel yetersizlik, “18 yaşından önceki gelişim döneminde, çeşitli nedenlerle kişinin zihinsel işlevlerinin, iletişim, sosyal, dil ve uyum becerilerinin yaşıtlarının gerisinde olması durumudur”. Kişinin zekâ seviyesi normal kabul edilen değerlerin altındadır.

Zekâ seviyesinde görülen yetersizliğin yanı sıra sosyal çevresiyle ilişkilerindeki uyumda, dil ve iletişim, psikomotor ve  öğrenme becerilerinde yetersizlikler mevcuttur. Diğer özel eğitime gereksinim duyan gruplar içinde en yaygını zihinsel yetersizliği olan çocuklardır.

Gelişim geriliğinde eğitimin ilk basamağı teşhisin konulabilmesidir. Zekâ çok karmaşık kabul edilen bir beyin gücüdür. Bu yüzden zekâyı ölçebilmek de oldukça zordur. Zekâ kuramcıları tarafından zekâ düzeyinin belirlenebilmesi için çeşitli testler, ölçekler, araçlar, teknikler ve yöntemler geliştirilmiştir. Günümüzde de bireysel farklılıkları ve zekâyı oluşturan genel yeteneklere odaklanarak ölçüm çalışmaları devam etmektedir.

Gelişim geriliği olan çocuklar büyüdükçe sosyal alan, diğer sorun türlerinin yönlendiricisi olarak önem kazanır. Zayıf sosyal etkileşim becerisi olan çocuklar kaygı, depresyon ve saldırganlık sorunları için özellikle risk altında olabilirler. Gecikme yaşayan çocuklar diğer çocuklar ile aralarındaki farkları fark ettikleri ve akranları tarafından reddedildikleri zaman sosyal talepler daha karmaşık hale gelebilir (Baker vd., 2002).

Gelişim geriliği yaşayan çocuklar, gelişme biçiminde değişiklik gösterir ve her çocuğun bireyselliğini, güçlü veya zayıf yanlarını hedefleyen başarılı erken eğitim çok önemlidir. Fakat uygulayıcı kimseler erken müdahale için stratejiler seçerken bunun aileler arasında çeşitlilik gösterdiğini göz önüne almaları şarttır.

Özürlülük durumu, kişiliğin psikopatolojisinin şiddetindeki farklılıkların sonuçları ve ailenin davranışlarındaki farklılaşmaları ile şekillenir. O halde, erken eğitim uygulayıcıları için hem çocuk davranışlarını hem de bu davranışların ailelerini nasıl etkilediğini anlamak önem kazanmaktadır (Fidler vd., 2000).

Ebeveynlerin çocuklarının eğitimine aktif olarak katılması, özel eğitimdeki başarıda önemli bir rol oynamaktadır. Bu yüzden uzmanların ailenin katılımını sağlamları oldukça önemlidir(Sucuoğlu, 1996).

Çocukların kurumlarda kazandıkları bilgi ve becerileri ev ortamında devam ettirebilmeleri için ebeveynlerin çocuklarının gelişimleri ve eğitimleri hakkında bilgilendirilmeleri gerekmektedir (Özgür, 2008).

Ülkemizde kurumların araç gereç bakımından yetersizliği, özel eğitim öğretmenlerinin sayıca sınırlı olması, eğitimi yürütecek olan öğretmenlerin nitelik ve nicelik olarak yetersizliği gibi problemlerin var olması ailelerin eğitime verecekleri desteklerin gerekliliğini daha da arttırmaktadır.

WhatsApp WhatsApp