7 8 Yaş Çocuğu Psikolojisi

7-8 yaş, gelişim dönemleri göz önünde bulundurulduğunda orta geç çocukluk döneminde (6-12 yaş) yer alan ve çocuklar için önemli olan bir dönemdir. Bu dönem ülkemiz eğitim yaşı göz önünde bulundurulduğunda çocuğun okuma yazma başta olmak üzere temel düzey birçok kazanımı edindiği bir yaş aralığıdır. Çocuk okul ile beraber sosyalleşir ve akranları ile yapmış olduğu içsel karşılaştırmalar sonucunda sosyal benliğini keşfetmeye başlar.

7 - 8 Yaş Çocuğu Psikolojisi Nedir?

Bu yaş grubu çocukları geçmiş dönemlere kıyasla kendilerine dair daha karakteristik tanımlamalar yapma eğiliminde olurlar. (Popüler, hoş, yardımsever, akıllı vb.) Bununla beraber çocuk başkalarını anlama, başkasının bakış açısından bakabilme beraberinde kişilerin niyet, istek ve amaçlarını anlamlandırabilme becerisini de kazanır.

Aynı zamanda bu yaş grubu hem kendilerinin hem diğerlerinin duygularını konuşmaya başlar. Bununla beraber duyguları kontrol etme ve yönetme konusunda git gide artan bir farkındalık da gözlenir. Çocuk duygularını tetikleyen olay ve durumları anlamlandırabilir, olumsuz duyguları bastırıp gizleyebilir hale gelir.

“Şüphecilik gösterme” bu yaşlarda görülen bir diğer önemli özelliktir. Bu durum bize çocuğun muhakeme yeteneğindeki gelişmeyi öngörmemizi sağlayan önemli bir ipucudur. Yine bu yaş grubunda benliğin önemli bir özelliği olan “Kendini düzenleme” kapasitesinin arttığı görülür.

Artan bu kapasitenin sonucunda çocuk duygu, düşünce ve davranışlarını yönetmeye yönelik becerilerii geliştirir. Böylece çocukta artan sosyal yetkinlik çocuğun başarısını olumlu yönde etkiler.

Bu yaş grubu çocuklarda ahlak gelişimi incelediğide ise Kohlberg’in ahlak gelişimi kuramında birinci düzeyde yer aldıkları görülür. Bu düzeyde çocuklarda iyi ve kötü ayrımının dışarıda gelen ödül ve cezalara göre belirlendiği görülür. Çocuk çoğu zaman cezadan kaçınmak için itaat eder veya ödülü kazanmak adına istenen davranışı gerçekleştirir.


Farklı kuramcılar tarafından incelenen gelişimsel dönemler belirli yaş aralıklarının öne çıkan özellikleri göz önünde bulundurarak isimlendirilmiştir. Önemli kuramcılardan biri olan Erikson’un psikososyal gelişim aşamalarında  7-8 yaş “Üretkenlik karşısında küçük görülme, aşağılanma duygusu” içinde yer alır. Bu dönemde çocukların sosyal ilişkileri, üretkenlik ve öğrenme süreçleri gelişir.

Bunun sonucunda çocuklar kendi başlarına neleri başarabileceklerini, ne zaman yardıma ihtiyaç duyduklarını ve ne zaman bir başkasına yardımda bulunabileceklerini keşfederler. Bu dönemde çocuğun gündeminde olan “Çalışkanlık” kavramı dönemin baskın temasıdır.

Bu nedenle bu dönemde çocuk çalışmaya, öğrenmeye ve bir şeyler üretmeye/yapmaya teşvik edildiğinde (Bir model uçak, ağaç ev yapma, bisiklet tamir etme gibi) başarma hisleri gelişir.

Fakat bu bir şeyler yapma arzusunu “Yaramazlık yapma, ortalığı dağıtma” gibi nitelendiren ebeveynler çocuğun aşağılık duygusu geliştirmesine neden olabilmektedir. Aynı zamanda çocuğun aile dışında da başarı hissini kazanması önemlidir. Okul bu açıdan çocuk için önem kazanır.

Diğer bir önemli kuramcı Piaget’nin bilişsel gelişim kuramında 7-8 yaş “Somut işlem dönemi” içinde yer alır. Bu dönemin belirgin özelliği “Mantık yürütme”dir. Çocuk benmerkezci tutumundan uzaklaşmaya başlar.

Burada çocuğun artık kendinden başka bireylerinde fikirlerine dikkat ettiği anlaşılır. Bir diğer önemli kuramcı olan Freud’un psikoseksüel gelişim kuramında 7-8 yaş “Latent dönem” içinde yer alır. Freud burada çocuğun tamamen öğrenme ve sosyalleşme sürecine girdiğini ifade eder.

Peki bu dönemde aileler çocuklarına nasıl davranmalıdır?

Bu yaş aralığı çocuğun ailesinden farklı bir ortamda var olmaya başladığı ilk deneyimidir. Bu deneyim bireyleşmenin de ilk somut adımı sayılabilir. Kendini toplumda var etmeye başlayan çocuk cesaretlendirilmeli ve desteklenmelidir.

İlgi ve zevkleri göz önünde bulundurulmalı seçim fırsatı sunulmalı ve ihtiyaçları bunlara uygun şekilde karşılamalıdır. Kendi sorumluluklarını alması konusunda destek verilemelidir. Sonuçlardan ziyade çocuğun gayreti övülmelidir.

Çocuğun bilmeye ve öğrenmeye olan ilgisinin önemin arttığı bu dönemde ebeveyne yönelttiği sorular samimiyetle dinlenilmeli ve uygun şekilde geçiştirmeden yanıtlanmalıdır.

WhatsApp WhatsApp